“Geçmişimizden bu yana Türk kültür ve devlet geleneğinde kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, yan yana durmuşlardır. Türk dilinin en eski yazıtlarından biri olan Bilge Kağan Kitabesi’ndeki ‘Tanrı, Türk milleti yok olmasın diye babam İlteriş Kağan ile anam İlbilge Hatun’u yükseltti.’ ifadesi, Türk kültüründe kadının yeri ve konumu ile itibarının ne denli yüksek olduğunun en somut kanıtıdır. Yazılı emirlere imza atıp Kağan ile birlikte devleti yöneten kadınları yine Türk toplumunda görürsünüz. Dede Korkut’un Bamsı Beyrek hikâyesinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunun en önemli göstergesidir Banu Çiçek. Altay Dağları’nın en yüksek tepesine yüce ve asil görüntüsünden dolayı ‘Kadınbaşı’ isminin verilmesi tesadüf müdür? Kadın; en itibarlı, en yüksek, en nadide yerlere isim olmuşken günümüzde “kadın” kelimesinden bu kadar uzak durulması manidardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, kadınları erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecbur olarak görmesi de kadının, sürdürülebilir sağlıklı bir toplum anlayışının mihenk taşı olarak görülmesinden ileri gelmektedir. Çünkü kadın, eşitliği ya da eşitsizliği sürekli tartışılan her iki cinsiyeti de ortaya çıkaran yegâne varlıktır. Türk kadını, cesareti ve asaleti ile sosyal, kültürel, siyasal alanlarda önemli roller üstlenmeye devam edecektir.
Erkek bir Belediye Başkanı olarak söylemeliyim ki; ‘Yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ anlayışını benimsemiş bir toplumun bireyleri olarak, kadınların her alanda ilerlemesinde engel değil, engelleri kaldıran olmak zorundayız. ‘Kadınlarımız başımızın tacıdır!’ gibi hoş sözlerin uygulamadaki eksikliklerini gidermediğimiz ve yeni neslimizi bu anlayış ile yetiştirmediğimiz sürece dünyanın her köşesinden şiddet mağduru, öldürülen, taciz edilen, mesleğinde ilerletilmeyen, değer görmeyen kadınlarımızın çığlıklarını duyacak ve bu vebal insanoğlunun utancı olmaya devam edecektir.
Kadınların çiçekten önce insan olduğunu unutmamamız dileği ile Dünya üzerinde kadın olarak var olan tüm insanların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, bu duygu ve düşünceler ile kadın olduğu için hayatlarını kaybeden tüm kadınlarımızı rahmet ile anıyorum.”
İsmail Hakkı Esen (d.1970, Çankırı), 4 Nisan 2019’dan beri Çankırı Belediye Başkanı.
Çocukluk ve Gençlik Dönemi
Yapraklı'nın tanınmış ailelerinden İsmail Hakkı Esen, 1970 yılında ailesinin dördüncü çocuğu olarak Çankırı’da doğdu. İlkokulu Aksu (İlker Tuncay) ilköğretim okulunda, orta öğretimini Merkez (İsmet İnönü) İlköğretim Okulunda, lise eğitimini ise Çankırı Teknik Lisesinde tamamladıktan sonra 1993 yılında yükseköğrenimini 9 Eylül Üniversitesi’nde tamamladı. İyi derecede Almanca biliyor.
Çalışma Yaşamı
Eğitim öğretim hayatını tamamladıktan sonra hizmet için Çankırı’ya dönen İsmail Hakkı Esen, 35 yıl boyunca aile şirketi olan Hilal Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü. Siyasi faaliyetlerinin yanı sıra ticari hayatındaki başarıları ve sosyal alandaki aktivasyonu ile Çankırı Ticaret ve Sanayi Odasının Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi ve iki dönem Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü.
Siyasi Yaşamı
Lise yıllarında Ülkücü hareket ile tanıştıktan sonra Milliyetçi Hareket Partisi'ne intisap ederek uzun yıllar boyunca partinin yönetim kademelerinde aralıksız olarak siyasi görevlerde yer aldı.
2014 yılında yapılan yerel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi'nden Belediye Meclis Üyeliği'ne seçildi ve akabinde Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Meclisi Grup Başkan Vekilliği görevini üstlendi.
31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde MHP’den Çankırı ili Belediye Başkan adayı oldu ve Çankırı halkının güvenoyunu alarak Çankırı Belediye Başkanlığına seçildi.
Beş yıllık görev sürecinde hemşehrilerinin takdirini toplayarak 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde %59,80'lik bir oy potansiyeli ile Çankırı Belediye Başkanlığında ikinci dönemine geçiş yaptı.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bana ve ekibime güvenoyu vererek bizleri ikinci kez bu onurlu makama layık gören kıymetli hemşehrilerime canı gönülden teşekkür ediyorum.
Bu şehrin bağrında büyümüş, içinizden çıkmış bir evlat olarak bana emanet ettiğiniz Belediye Başkanlığı görevini, değerli halkım ile birlikte canla başla, ayırmadan ayrıştırmadan yürüteceğimiz konusunda yine sözümüz sözdür. 2019’da görevi devraldığımız günden itibaren hiçbir ayrım gözetmeksizin her kesimi kucaklayan ve herkesin Başkanı olarak yoluna devam eden bir anlayış ile hareket ettik. Bu tutumuz istikrarlı bir şekilde devam edecektir.
Çankırı için atacağımız her adım, şehrimizin daha çok üreten, ekonomik bir şehir olması ve halkımızın ihtiyaç duyduğu hizmetleri öncelikli olarak karşılamak yönündedir. Üretken bir belediyecilik anlayışının, kendi kendine yeten bir şehir olma yolunda neleri değiştirebileceğini ilk dönemimizde hep birlikte gördük. “Üretken Belediyecilik Üreten Çankırı” hedefimizi daha da büyüterek devam ettireceğiz. Tarih, kültür, sanat, spor, turizm, sağlık, estetik ve birçok alanda Çankırı’mızın, kendi dinamiklerini kanıtlamış bir şehir olarak, ulusal ve uluslararası bir arenada ivme kazanmasının en büyük paydaşı olacağız. Bu hizmetlerimizi meclis üyelerimizin, başkan yardımcılarımızın, danışmanlarımızın, birim müdürlerimizin, belediye çalışanlarımızın ve Çankırı halkının özverili gayretleri ile gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Özellikle vurgulamak isterim ki; her zaman halkımın hizmetkârı olmaya çalıştım. Tuzun Başkentinin bir ferdi olmaktan, yaren olmaktan, Çankırı’nın evladı olmaktan gurur duydum.
Bizlere olan inancınızı bir kez daha gösterdiniz. Bu güvene olmak için verimi, kalitesi yüksek, güzel işler gerçekleştireceğimize şüphe yoktur.
Birlik ve beraberlik içinde Çankırı’nın mutlu ve huzurlu günlerine hep birlikte imza atacağız.
Cenabı Allah birliğimizi, dirliğimizi daim eylesin.