Mezarlık Hizmetleri
Hizmet Politikamız
Bir yakınınızı kaybettiğinizde öncelikle ücretsiz “Alo 188 Cenaze Hizmetleri Hattı”nı arayarak yapmanız gerekenler konusunda detaylı bilgi alabilirsiniz.
- Cenaze aracının mevtanın bulunduğu yere yönlendirilmesi
- Belediye Mezarlıklar Müdürlüğüne getirilen mevtanın tecrübeli bay veya bayan personeller tarafından yıkanarak kefenlenmesi
- Cenazenin defnedileceği mezar yerinin, görevli personel tarafından kazılması
- Cenazeye katılanların taziye odasında ağırlanması
Başlattığımız uygulama ile vatandaşlarımızın cenazelerinievlerinden alıp yıkama, kefenleme ve defin işlemlerini ücretsiz yapıyoruz. Bu hizmetleri modern mezarlık binası ve gasilhanede vermekteyiz.2004 yılında mezarlık içindeki yolları iyileştirerek vatandaşlarımızın, yakınlarının mezarlarına kolayca ulaşmalarını sağladık. Gasilhane ve mezarlık hizmetlerinin yürütüldüğü binayı yıkarak yerine modern bir bina yaptık ve ölülerimize saygıyı bir kez daha hatırlattık. Şu an mezarlık alanı içerisinde çeşmeler, giriş kapıları kontrollü geçişsağlanacak şekilde sürgülü ferforje kapılar, iki adet gasilhane,morg,taziye odası, abdesthane, mescit, bay- bayan tuvaletleri,soyunma odası, bekleme odası ile mezarlık hizmetlerinin yürütülmesi için yapılan idari ofisler bulunmaktadır.
Mezarlık Bilgi Sistemi (MEBİS)
Mevtanın ismini girerek mezarının bulunduğu yerin krokisini veren mezarlık bilgi sistemini Türkiye’de kuran ilk belediyelerden biri olarak vatandaşlarımızın istedikleri mezara ulaşabilmelerini sağladık. Mezarlık Bilgi Sistemi(MEBİS ) sayesinde cenaze bilgilerini internet üzerinden giren vatandaşlar mezar yerinin krokisini görüp çıktı alabilir ve sevdiklerinizin kabirlerini kolaylıkla bulabilirsiniz.
Cenaze Defin İşlemleri Nasıl Yapılır?
Ölümü gerçekleşen bir kişinin mezarlıklarımıza defin edilebilmesi ya da şehir dışına naklinin yapılabilmesi için ilgili kurumlardan “ÖlümBelgesi” alınması gerekmektedir.
- Evde vefat durumunda cenaze için "Ölüm Belgesi", vefat eden şahsın nüfus cüzdanı ibraz edilmek sureti ile İl Toplum Sağlığı Merkezleri veya adli tabip tarafından verilir. 112 Acil de bu hizmeti vermektedir.
- Hastanede vefat durumunda "Ölüm Belgesi", ilgili hastane tarafından verilir. Hastanede gerekli işlemlerin yapılabilmesi için vefat eden şahsın nüfus cüzdanının ibraz edilmesi gerekir. Kişinin nüfustan silinmesi işlemleri ilgili hastane tarafından yapılır.
- Cumhuriyet Savcılığı tarafından vefat tespit edilmesi durumunda "Ölüm Belgesi", Cumhuriyet Savcılığı veya Adli Tıp Kurumunca verilir.
Ölüm Belgesi olmadan hiç kimsenin defni ve bir başka şehre nakli yapılamaz.
Kabir Ziyareti
Kabir ziyareti, ölüye dua ederek, onun için Allah'tan af dilemek veyaşayan insanlar için de, kalpleri yumuşatmak, Allah'a yaklaştırmak,ahireti hatırlatmak ve iyi amellere sevk etmek bakımından faydalıdır.Nitekim Peygamberimiz (S.A.V.) "Sizden bir kimse kabirleri ziyaret etmek isterse, ziyaret etsin. Zira kabri ziyaret etmek ahireti hatırlatır." buyurmuştur.(Riyazus Salihiyn Tercümesi Cilt 2 Sahife 18 Hadis No: 583)
Ziyaret Adabı
Kabir ziyaretlerinde, saygı çerçevesinde hareket edilmeli ve aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Kabirler çiğnenmemelidir.
- Çaput bağlanmamalıdır.
- Kurban kesilmemelidir.
- Kabir civarında namaz kılınmamalıdır.
TÜRBELER;
ABDULLAH ÖZAY
Lakabı: Has Arap
Doğum yeri: Çankırı
Doğum tarihi: 1910 (13.11.1326) (Vefat: 02/01/1999)
Önemli Görevleri: Öğretmen
Mülakat tarihi: Ocak 1993, ilk yayın Yaren Meclisi Dergisi Sayı 1
- Efendim, mülâkat yapabilme imkanı verdiğiniz için çok
teşekkür ederim. İlk olarak, sizi tanımayanlara kendinizi tanıtır
mısınız?
Babam İsmail Efendi (Allah Rahmet etsin) sesi çok güzeldi. O2nun
sesini tutacak başka bir ses pek yoktu. Mustafa Efendi, Tuzcu Yusuf
Dede gibi zatların da Sesleri güzeldi. Fakirin doğumu 1910'dur.
Çankırı merkezinde doğmuşum. Altı yaşında ilk okula gittim.
Üç devir gördüm. Çocukluk devrinde padişahlıkla idare
ediliyorduk. "Yunan Harbi" diyoruz, "İstiklal Harbi"
diyoruz,... O devri gördüm. Harp başladığı zaman okuyordum. O
harp senelerinde bugünkü Merkez Ortaokulu'nun (Taş Mektep) avlusu
yaralılarla doluydu. Harp, bittikten sonra Cumhuriyet ilan edildi.
Üçüncü gördüğüm devir de budur. Cumhuriyet devri...
BIÇAKÇI (Pamuk) DEDE
Modern çağda bir Yunus arıyorsanız işte O’dur Bıçakcı Dede.
İlk tanıdığımda sağlığı sıhhati yerindeydi ve bisiklet bozması bir bıçak bileme aracı ile sokak sokak gezer işini yapardı. Bisikletin önündeki para kutusunun üzerinde ise “Emeğim bilek zoru/Allah’ım Sen Beni Koru” yazılıydı. Evet aynen böyle sözün orjinalinde olduğu gibi ‘beni’ kelimesi yazdırılmış ancak daha sonra müdahale ile kazınmıştı. İşte Bıçakçı Amcanın gönlüne cemrenin düştüğü an bu andı.
Hakkında eminim burada bir çok kişi O’nunla olan hatıralarından, O’ndan iktibaslar yaparak yorumlar yazacak ama önce ben bir anımı yazmak istiyorum.
1990’lı yılların ortaları 1995 yada 1996 olabilir. Biz Çankırı’da İlim Kültür Sanat Vakfının bir etkiliğini yapmak üzere kendimizce karar aldık ve yola çıktık. Amacımız İlimizdeki, öncelikle şehir merkezindeki tarihi eserleri kiralayarak, tahsis ettirerek bir şekilde aslına uygun yaşamasını temin için planlar yaptık. Yola çıkmadan ilk iş olarak Bıçakcı Amcayı ziyaret ettik. Yine her zamanki gibi kendine özgü açıklamalarla bize yön verdi. Ama o gün için aklımda kalan öyle bir sözü vardı ki bu, vakıf hakkında yüzyıllarca yazılmış tarif ve betimlemelerin en muhteşemiydi.
HASİP DEDE
Çankırı Mevlevîhanesi’nin son şeyhi Hasip Dede, 18 Ağustos 1912 ‘de göreve başlamıştır. 30 Kasım 1925 tarihli “Tekke, Zaviyelerle Türbelerin Kapanmasına ve Türbedarlıklarla Bir Takım Ünvanların Yasaklanmasına Dair Kanun’a” kadar görev yapmıştır. Aslen Burdurlu olduğu belirtilen Hasip Dede Çankırı’da medfundur.
ASTARLIZADE HİLMİ EFENDİ (K.S)
(1876-17 Şubat 1962) Çankırı’da yetişmiş mürşid-i kamillerden biridir. Nakşibendiye Tarikatı’nın Halidiyye kolu şeyhlerinden olup , Büyük cami etrafındaki medreselerle Mecbur efendi Medresesine devam etmiştir. Ayrıca kendisi bir hattat olup güzel yazı yazardı.Nakşi Şeyhi Seydişehirli Hacı Abdullah Efendi ‘den el almış, Seyyid Muhammed Bin Ali Dergahı’na teslim olmuştur.Dergahı üç kattan oluşup , en alt katta post vardır.Bu postta devamlı iki diz üzerinde otururdu .Orta katta mescit ve odalar , üst katta ise erzak deposu bulunurdu .Üç katlı olan bu bina bir bahçe içerisinde olup Büyük Cami’ni doğu kapısı tarafındadır.Dergahın gelirleri; Paşa Köyü’ndeki tarla ve ağaçlardan , Çankırı’daki bir manifaturacı dükkanından ve kiraya verilen bir evden ibaretti.Hiçbir zaman tarikar propagandası yapmamışlar ve hiç kimsenin ayağına gitmemişlerdir.
Kerametleri ; Şifa arayan bir çok kimse dergahına gelirdi.Samimi bir kalple gelenlerin çoğu kez iyileştiği canlı Şahitlerle sabittir.
SARIBABA
Sarı Baba olarak bilinen Saruhan Emir Karatekin ile birlikte Çankırı’yı fetheden komutanlardan biri olarak bilinir. Kabri ,Sarı Baba mezarlığının Batı Kapısında yapraklı yolu ile kırklar caddesinin kesiştiği noktadadır.Mezarın etrafı bir metre yüksekliğinde koruma duvarı ile çevirilidir.Duvarın Batı kesim üçgen alımlıklıdır.Girişi Güneyde bulunan mezarın boyu iki buçuk metre uzunluğunda olup baş ve ayak ucu şahidelerinde Roma Dönemi sutün vardır.Çankırı Şehir Mezarlığı olarak bilinen Sarı Baba Mezarlığı İsmini buradan almıştır.
ŞEYH ABDULVAHİT EFENDİ (K.S)
El-Hac, Eş-Şeyh Abdulvahit Efendi Afganistan'ın Kabil şehrinde dünyaya gelmiştir. Buranın önde gelen gelen ailelerinden Haca Mahammed Han'ın oğludur. Tasavvufi eğitimini burada Şeyh Abdussettar Peşaveri'den alınmıştır. Bir diğer eğitim aldığı kişi de Şeyh Muhammed Can Mekki'dir. Bu tasavvufi silsile İmamı Rabbani'ye kadar ulaşır.
Abdulvahit Efendi Anadolu'ya gelmiş, Yozgat'ın ardından Çankırı'ya yerleşmiş, ölümüne kadar burada yaşamıştır. Nakşibendi tarikatını yaymış ve irşad görevinde bulunmuştur.