Belediye, 572 Yıllık Cüzhan Geleneğini Yaşatmaya Başladı
İmaret Camii haziresinde Belediye kadın birimleri, Çavuşoğlu ve Bahçelievler Kız Kur’an Kursu hocaları ve öğrenirleri ile Çankırılı hanımların katıldığı etkinlikte konuşan Zeynep Perihan Dinç, yaptığı basın açıklamasında Sultanlar Sultanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın Halası Sultan Hatun’un Çankırı’ya gelin olarak gelmesi ve burada medfun bulunmasının önemine vurgu yaptı. Dinç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Asırlarca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Çankırı, yaklaşık 5 bin yıllık kesintisiz bir şekilde yerleşim yeri olarak tercih edilmiştir. Gelenek ve görenekleri, tarihi ve kültürel özellikleri ile geçmişini en iyi şekilde harmanlayarak günümüze getiren Çankırı, yaşattığı medeniyetlerle birlikte medeniyetlerin önemli şahısları için de elde tutulması gereken bir yer, bir geçiş noktası olmuştur.
Bizler, Çankırılı veya Çankırı’da yaşayan vatandaşlar olarak, şehrimiz ile ilgili birçok özellikten bahsedebiliriz. Çankırı Belediyesi'nin kurduğu araştırma merkezindeki bulgular Çankırı'nın Selçuklu ve Osmanlı dönemleri ile Cumhuriyetin kuruluşunda önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. Bugün Çankırı’yı farklı bir kimliği ile öne çıkarmak istiyoruz. Çankırı, önemli medeniyetlere ev sahipliği yaparken önemli kişilere ve izdivaçlara da şahitlik ettiğini görüyoruz. Sultanlar Sultanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın halası Sultan Hatun, Çankırı’da yaşamış ve vefatından sonra İmaret Camii haziresine gömülmüştür.
Sultan Hatun, Fatih Sultan Mehmet’in halası olmasının yanında Candaroğlu Çankırı Sancakbeyi Kasım Bey ile evliliği Osmanlılar ve Candaroğulları arasında yakınlaşma ve siyasi birliktelik açısından da önem kazanmaktadır. Osmanlı ile kurulan akrabalık bağı, Çankırı’yı önemli bir noktaya taşımıştır. Çankırı Sancakbeyi Kasım Bey ile Çelebi Mehmed’in kızı Sultan Hatun1425’te evlenmişlerdir. Kasım Bey, evlenmeden önce birçok seferde Osmanlı ordusu ile birlikte hareket ederek Çelebi Mehmed ve II. Murad’ın takdirini kazanmıştır. Bu takdirin karşılığını da Çelebi Mehmed’in kızı ve II. Murad’ın kardeşi Sultan Hatun ile evlenerek görmüştür. Kasım Bey, İstanbul kuşatmasında da bulunarak Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olan askerler arasında yerini almıştır. O, Osmanlı’nın yanında cephelerde geçen bir ömür sürmüş, kalan zamanını da Çankırı Sancağı’nın imarı, hayır işleri ile geçirmiştir. Sultan Hatun ile Kasım Bey’in evliliğinden Kaya adlı oğullarının olduğu bazı kaynaklarca belirtmiştir.
Sultan Hatun 1444’de, Kasım Bey ise 1464 yılında vefat etmiştir. Çankırı’da cami, imaret ve zaviyesi olup, kendisi ve eşi Sultan Hatun İmaret camii haziresinde gömülüdür.
Sultan Hatun’un eşi Çankırı Sancakbeyi Kasım Bey, Osmanlı hizmetine girdiği takriben 1417 tarihinden, ölümüne kadar geçen zamanda, 50 yıla yakın Çankırı ve civarında hüküm sürmüştür. Osmanlı’ya tâbi olmakla birlikte, bölgesini yarı bağımsız bir beylik gibi yönetmiş ve imzasını “Melik Kasım bin İsfendiyar” olarak atmıştır.
Vakıfları, kurduğu ve desteklediği zaviyeleri, imareti, camisi ve diğer tesisleriyle Çankırı şehrinin oluşmasında katkısı olan önemli bir devlet adamıdır.
"CÜZHAN" GELENEĞİ YAŞATILACAK
İsfendiyaroğlu Kasım Bey, 848(1444)’de vefat eden eşi, Osmanlı padişahı Mehmed Çelebi’nin kızı Sultan Hatun için Çankırı’daki mescidine cüz vakfetmiştir. Bu cüzleri Sultan Hatun ruhu için okumak üzere bir görevli tayin edilmiştir ki, bu kimseye "CÜZHAN" denilmekteydi. Çankırı Şer'iyye sicillerinde yer alan bir belgeye göre, Mahmud isimli cüzhan bu görevini yıllarca sürdürmüştür. Kasım Beyin eşi için Çankırı'daki mescidine yıllar önce verdiği CÜZHAN görevini Çankırı Belediyesi olarak devam ettirmek istiyoruz. Bu önemli şahsiyetin maneviyatı ve tüm geçmişlerimizin ruhu için tüm Çankırılıları bu geleneği yaşatmaya davet ediyoruz. “
Basın açıklamasının ardından Kur’an Kursları ve Belediye kadın birimleri ile Toprak Baba Türbesi’nde okunan Hatm-i Şerif ve Yasin-i Şeriflerin duası yapılarak katılımcılara gül suyu, lokum ve helva ekmek ikramında bulunuldu.