Esen, “Yaşamın Cinsiyeti Olmaz!”

Geri

Esen, “Yaşamın Cinsiyeti Olmaz!”

5 Mart 2021

“Geçmişimizden bu yana Türk kültür ve devlet geleneğinde kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, yan yana durmuşlardır. Türk dilinin en eski yazıtlarından biri olan Bilge Kağan Kitabesi’ndeki ‘Tanrı, Türk milleti yok olmasın diye babam İlteriş Kağan ile anam İlbilge Hatun’u yükseltti.’ ifadesi, Türk kültüründe kadının yeri ve konumu ile itibarının ne denli yüksek olduğunun en somut kanıtıdır. Yazılı emirlere imza atıp Kağan ile birlikte devleti yöneten kadınları yine Türk toplumunda görürsünüz. Dede Korkut’un Bamsı Beyrek hikâyesinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunun en önemli göstergesidir Banu Çiçek. Altay Dağları’nın en yüksek tepesine yüce ve asil görüntüsünden dolayı ‘Kadınbaşı’ isminin verilmesi tesadüf müdür? Kadın; en itibarlı, en yüksek, en nadide yerlere isim olmuşken günümüzde “kadın” kelimesinden bu kadar uzak durulması manidardır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, kadınları erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecbur olarak görmesi de kadının, sürdürülebilir sağlıklı bir toplum anlayışının mihenk taşı olarak görülmesinden ileri gelmektedir. Çünkü kadın, eşitliği ya da eşitsizliği sürekli tartışılan her iki cinsiyeti de ortaya çıkaran yegâne varlıktır. Türk kadını, cesareti ve asaleti ile sosyal, kültürel, siyasal alanlarda önemli roller üstlenmeye devam edecektir.

Erkek bir Belediye Başkanı olarak söylemeliyim ki; ‘Yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ anlayışını benimsemiş bir toplumun bireyleri olarak, kadınların her alanda ilerlemesinde engel değil, engelleri kaldıran olmak zorundayız. ‘Kadınlarımız başımızın tacıdır!’ gibi hoş sözlerin uygulamadaki eksikliklerini gidermediğimiz ve yeni neslimizi bu anlayış ile yetiştirmediğimiz sürece dünyanın her köşesinden şiddet mağduru, öldürülen, taciz edilen, mesleğinde ilerletilmeyen, değer görmeyen kadınlarımızın çığlıklarını duyacak ve bu vebal insanoğlunun utancı olmaya devam edecektir.

Kadınların çiçekten önce insan olduğunu unutmamamız dileği ile Dünya üzerinde kadın olarak var olan tüm insanların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, bu duygu ve düşünceler ile kadın olduğu için hayatlarını kaybeden tüm kadınlarımızı rahmet ile anıyorum.”